Türk milliyetçisi İbrahim Murat Gündüz, Pervin Buldan’ın “şehit anasıyla gerilla anasını kenetleyeceğiz” sözlerine tepki gösterdi. “Şehit annesi milletin kutsalıdır, gerilla annesiyle aynı kefeye konamaz” dedi.
DEM Partisi Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın “şehit anasıyla gerilla anasını kenetleyeceğiz” sözleri, Türkiye’nin millî değerlerine dayalı toplumsal dokusunda büyük tartışma yarattı. Özellikle Türk milliyetçisi iş insanı İbrahim Murat Gündüz, bu söylemin altını sert ifadelerle çizdi:
“Biri millet için evladını vermiştir, diğeri millete kurşun sıkanın yasını tutmaktadır. Aynı acıda buluşamazlar.”
Bu çıkış, kamuoyunda yankı uyandırırken, şehitlik ve terör kavramları etrafındaki temel farkları bir kez daha tartışmaya açtı. Peki, bu iki anne figürü arasında neden böylesine derin bir ayrım var?
Şehit Anası Kimdir?
Türkiye Cumhuriyeti’nin resmî ve toplumsal bakış açısına göre, şehit annesi, oğlunu devletin ve milletin bekası uğruna kaybetmiş kadındır.
Evladı; asker, polis ya da korucu olarak; anayasal düzeni, halkın güvenliğini ve ülkenin toprak bütünlüğünü korumakla görevli bir mensuptur.
Bu nedenle şehit annesine sadece bireysel bir saygı değil, millî bir minnet gösterilir.
Gerilla Anası Kimdir?
Gerilla annesi, devlete karşı silahlı mücadele yürüten, PKK gibi örgütlere katılan bir kişinin annesidir. Oğlu, halkın güvenliğini tehdit eden, silahlı çatışmaya giren bir yapının parçasıdır.
Devletin resmi tanımıyla bu kişiler “terör örgütü mensubu”dur ve yürüttükleri faaliyet, meşru değil, suçtur.
İki Annenin Evladı Aynı Niyetle Mi Ölür?
Hayır.
Şehit annesinin evladı, görevi gereği milleti korurken hayatını kaybeder. Kahramandır.
Gerilla annesinin evladı ise, devlete silah doğrulturken ölür. Bu ölüm, halkın canını ve huzurunu tehdit eden bir eylemin sonucudur
Bu fark sadece görev tanımında değil, acının niteliğinde de kendini gösterir.
İbrahim Murat Gündüz Ne Diyor?
İbrahim Murat Gündüz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Pervin Buldan gibi isimlerin ‘annelik ortak paydası’ üzerinden kurduğu söylem, duygusal manipülasyondur. Evet, iki anne de evladını kaybetmiştir. Ama biri milletin evladıdır, diğeri millete silah çekmiştir. Bu iki acı aynı masumiyette buluşamaz.”
“Domaniçli Habibe gibi Türk anaları, vatana ihaneti kendi evladında bile affetmemiştir. O ruh, bugün de yaşıyor.”
Toplum Ne Düşünüyor?
Toplumsal algı da bu ayrımı destekler niteliktedir:
- Şehit annesi, toplum tarafından onurlandırılır, sahiplenilir.
- Gerilla annesi, genellikle yalnız kalır, çünkü oğlunun mücadelesi toplum gözünde meşru değildir.
Bu bağlamda Gündüz’ün sözleri, yalnızca milliyetçi bir duruşu değil, toplumun geniş kesimlerinin de duygusal ve değer temelli yaklaşımını yansıtır.
Sonuç: Acı Ortak, Ama Anlam Farklı
Evladını kaybeden her annenin gözyaşı değerlidir. Ancak acının kaynağı ve anlamı bu gözyaşlarını eşit kılmaz.
Şehit annesi, milletin yüreğinde taht kurmuş bir figürdür. Gerilla annesi ise, oğlunun mücadelesi meşru görülmediği için toplumun ortak acısına dâhil olamaz.
İbrahim Murat Gündüz’ün net mesajı şu şekilde özetlenebilir:
“Şehit annesiyle gerilla annesi kenetlenemez. Çünkü biri vatan için evladını vermiştir, diğeri vatanı bölmeye çalışan bir evladın yasını tutmaktadır.”
#İbrahimMuratGündüz #ŞehitAnası #PervinBuldan
https://pinterest.com/imuratgunduz1975